29 Aralık 2019 Pazar

Yerli Otomobilin Düşündürdükleri



    Ağzı olan konuşuyor. Klavyesi, interneti olan yazıyor. Benim neyim eksik. :-)
      Uzun zaman oldu. Hayatıma dair aldığım önemli kararlar ve beraberinde gelişen olaylar.. Bir de buna dizüstü bilgisayarın kırılan ekranı ile klavyesi eklenince oldukça uzun zamandır bir şeyler yazamadım. Yerli otomobilin tanıtımı fırsat. O zaman müsadenizle başlıyorum.

      Yerli otomobilin konsepti tanıtıldı. Açıkçası 2022 de satışa çıkarılacağı ilan edilen aracın ön tanıtımı yapılacak diye bekliyordum. Ama tanıtılan  SUV ve sedanın konsepti oldu. Bu açıdan ilginç. Bu otomobil endüstirisinde konsept araç ne demek? Kabaca:

"bayanlar baylar bakın ben böyle bir düş kurdum, benim hayalimdeki sedan ya da suv bu. Nasıl? Ne diyorsunuz?" dur.

      Konseptler daha çok geleceğe dair düşünceleri, yaratıcılığı ve hayalleri yansıtırlar. Dolayısıyla genel olarak konsept araçlar pek çok değişkene bağlı olarak ya müzeye gider ya da bir sürü özelliği kırpılmış, hayata geçirilememiş olarak mevcut piyasa modellerine dönüşür.
      Bunun örnekleri için herhangi bir markanın üretime geçmiş olan model konseptlerini internette arayarak bulabilirsiniz.

      Konsept biraz şov işidir. Bu araçlar üreticiyi bir yükümlülük altına sokmaz çünkü adı üzerinde konsepttir. Yani deneysel, hayalcidir. Bir nevi araç üreticisinin araç severler ve marka tutkunları için bir mastürbasyon aracıdır. Konseptin çizgilerine, jantlarına, farlarına, iç donanımına bakar veya araçta hangi alana fetişiniz varsa oraya vovvvvvvv aga nasıl yapmışlar dersiniz ve herşey biter. Üretici için ayrıca bir piyasa eğilimi, yönelimi ve beğeni takibi için değerlendirme aracıdır. Sonuçlar piyasa araştırma şirketleri vasıtasıyla titizlikle takip edilir.

      İşte konsept işi üç aşağı beş yukarı böyle bir şey. Peki bizim yerli konseptler nasıl? Bana göre SUV un dış tasarımı güzel. İlgi çekici olmuş. İçinde konsol berbat. Sedan için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Hatları hoşuma gitmedi. İçi de dışı da güzel değil. İşte bu kadar. Yani konsept için bu kadar. Sonuçta konsept değil mi? Değil gibi sanki...

      Bizim konsept hikayesinde farklı ve sorunlu olan kısım şu. Üreticinin yükümlü olması..Bu konseptler daha normal ölçüde bir tanıtım seviyesinde, yani biraz daha sessiz sedasız tanıtılsa ve bir satış tarihi verilmeden kabaca "üretim için hazırlıklara devam ediyoruz" denseydi yükümlülükle ilgili çok bir problem olmazdı.

      Öyle ya da böyle TOGG "biz bu SUV u 2022 de satmaya başlayacağız" diye bir tanıtım yaptı. Dolayısıyla herkesteki beklenti bu aracın 2022 yılında satışa çıkması. 2022 yılında tanıtımda açıklanan özelliklerin ve genel fotoğrafın çok altında bir şeyle çıkılma ihtimali yok dolayısıyla. Yani 2022 de "yaa biz aslında öyle dememiştik" denemez. Kaldı ki resmi takvimde aracın bu iki yıllık sürede herhangi bir otomobil fuarında sergilenmesi de söz konusu değilmiş. Yani şu değişti, bu değişti olmayacak.

      Peki 2 yılda tanıtılan SUV seri üretime geçecek bir ürün haline gelebilir mi?

      Bu araç daha detaylarına karar verilmiş ve son hali verilmiş vaziyette değil. Hiçbir yol testi, malzeme ve parça dayanıklılık testi, sertifikasyonlama işlemi yapılmış değil. Yorum halkın.:) Bence 2 yılda zor.


Bir de şu Pininfarina Ne İş?

      Mevcut platforma Kasım ayında kesin olarak karar verilmiş. Platform aracın her şeyine etki eder ve her detay platforma bağımlı olarak gelişir. Aracın karoser hatlarından, yol tutuşuna, motorun yerleşiminden iz açıklığına, bagaj hacminden iç hacime, rüzgar direncinden her türlü parçanın yerleşimine ve uyumuna.... Özetle tanıtılan aracın geçmişi yok. Bu açıdan normal şartlarda sıfırdan 2019 Kasım'ında tasarladığınız aracı 2022 yılında satışa çıkarmak imkansız.
      İşte tam da bu noktada Pininfarina etkisi devreye giriyor. Standart bir araç tasarım firması ya da tasarım ofisi hatta çok çok meşhur bağımsız bir araç tasarımcısı yerine İtalyan firmanın tercih edilme sebebi bu. Pininfirina ve bu ölçekte firmaların en büyük avatajı sadece bir araç çiziminden öte yaptıkları işin endüstriyel ve mühendislik kısımlarının da hazır olması.
      Şöyle anlatayım; tasarımcı bir bardak tasarlar. Siz eğer bunu üretmeye karar verirseniz bir endüstriyel mimara, bir mühendise ve üretimi yapacak atölyeye,tedarikçiye ihtiyaç duyarsınız. Çoğunlukla kabaca yukarıda iş kolları önce kendileri bir çalışma yapar daha sonra aralarında yüksek seviyede bir etkileşim ve koordinasyonla ürüne son hattan çıkacak hali verilir.

Yani;
Tasarımcı farı çizdi. Mükemmel, şahane, yenilikçi, göz alıcı.
Endüstriyel mimarın ucundan okşaması, mühendis arkadaşın "iyi de abi" si bir anda mükemmel farı iç güveysinden hallice hale getiriverir.

Pininfarina neyi en aza indirger. İşte şunu;

Standart tasarımcıdan aldık tasarımı.. Karar verdik üreteceğiz. 2 hafta sonra tasarımcı aganın yanındayız;

aga senin çizdiğin farı yapamıyoruz çünkü bizim mühendisler der ki orası şöyle olacakmış, Uganda Kara Yolları Kanunu'na göre ucu sivri olamayormuş....Siz bir oturun da şey yapın olmazsa...,

ha bi de bizim mimar derki bunu kristalden üreten bir firma yokmuş Uganda'da. Polikarbona ne der hem daha ucuz sanki....

      TOGG Pininfarina dan bu süreci daha sorunsuz ve hızlı geçebilmek için hizmet alıyor. Çünkü Pininfarina aracında pek çok detay hesaplı kitaplıdır. Üreticiler, maliyetler, temel sertifikasyonlar kabaca bellidir ve hazırdır. Tabi bu firma işi tam teşekküllü yaptığı için bazı çizgilerin, hatların bir başka işine veya müşterisinin ürününe benzemesi de doğal.

İtalyan işinin kaba özeti bu.


Ne tanıtıldı Hayal mi Gerçek mi?

      Cevap gerçek olmalı. İlk bölümde yazdığım gibi biz bunu satacağız 2022 de dediniz. Dediniz de ne dediniz;

      CEO sunumu bence çok yetersizdi. Yani standart bir genel bakış açısının sunumu. Hani bölümler vardır ya klasik esnaf abilerin şirketlerinin internet sitelerinde VİZYONUMUZ-MİSYONUMUZ.. Onun gibiydi. Tekdüze şeyler.

Elle tutulur şeyler de vardı tabi. Onlara da itirazımız olsun. İtiraz parayla mı? Başlayalım;

400 ve 200 beygirlik iki motor olacak.

İlki 4 çeker yani çift motor diğeri tek çeker (arkadan itişli) ve tek motorlu,

0-100 km. hızlanmalar 4.8 ve 7.6 saniye,

8 yıl batarya garantisi.

30 dk.da %80 doluluk sağlayan hızlı şarj,

300+ ile 500+  km. menzil,

Standart donanımda 7 hava yastığı,

2022 yılı için Euro NCAP 5 yıldız alma vaadi,

2. seviye otonom sürüş,

3. seviye otonom sürüşe hazır alt yapı,

İşte bu kadar..Hepi topu iki elin parmağı.

      Motor kısmında beygir gücü yerine batarya gücü bilgisi verilse daha anlamlı olacaktı. Sonuçta 0-100 hızlanma değeri ve menzili bu kadar kesin netlikte veriliyorsa aracın temel donanımları, tüm yürüyen ve motor grubu hatta ölçüleri belli olmalı. Bunlar belli değil mi ki açıklanmadı? Bilemedim. Ağırlığı bile belli değil. "Kesin değil fakat 2 tonun biraz altında". Resmi açıklama bu. O zaman bu hızlanma değerleri, menziller nasıl "net" olarak ifade edilebiliyor.

      Dikkatinizi mutlaka çekmiştir. Dış aynalar bir şekilde tanıtıma yetişmemiş ya da daha karar verilememiş. Ayna sisteminin tanıtımdaki gibi olmayacağını garanti edebilirim. Muhtemelen Audi e-tron SUV daki gibi bir sistem hedeflenmiş ya da düşünülmüş. Ama sadece öyle kalmış. At ve kelebek uyumunu simgeleyen küçük ekranlar muhtemelen bu şekliyle üretilen araçta olmayacaktır.

Audi e-tron SUV 


      Tanıtımda enerji ünitesini gösteren bir platform da vardı. Fakat görevlilerin ifadesiyle üretilecek aracınkiler değilmiş. Yani açıklanan şekliyle modül sayısı, pil sayısı, çeviriciler bizim için muamma.



      Piller yerliymiş. Açıklanan performans verilerilerine göre yüksek teknolojili olacakları kesin. O zaman dünya piyasasından daha ucuz olmayacağını varsayabiliriz. Kilowatt saat çarpı 180-200 dolardan hesaplayabilirsiniz. Çok kaba bir hesapla 15.000 dolardan daha düşük bir pil maliyeti olmayacaktır.

      Piller için de 8 yıllık kilometre sınırı olmayan bir garanti. İlginç.

      Kabaca bunlar dikkatimi çekti tanıtımdan ve sonrasından ama benim söylemek istediklerim başka şeyler dostlar. Sadece sizlere değil bu aracın yapımında katkısı olan garip insanlara da...

      Çok net olarak 50.000 ile 70.000 dolar etiket fiyatı seviyesinde bir araç üretecek bu tanıtıma göre TOGG. (Tesla Model X ve Audi e-tron 70.000 den fazla, onlardan ucuz olacağını varsayalım)

      Yani milli ve yerli ülkemde ancak %10 luk kesiminin alım gücü sanırım.

      Olabilir niye gocunayım ki. Tesla ne hemşerim, ne emmimin oğlu, ne milli, ne yerli ne de benim o araca sahip olma şansım var ama ben o araçları görünce, izleyince keyif alıyorum. Bu araçlardan da zevk alırım, CEO su bizim köylüymüş der gurur duyarım eyvallah da.

      Bu kadar dünya teşvikle yani uzatmayayım benim vergimle, benim paramla ülkenin kodomanlarına, Avrupalı'ya, ABD liye, ağzından salyalar akan görgüsüz, taşra kurnazı devlet memurlarına yerli milli araç. Ne güzel değil mi? Bana değil ulan bu.

      Emniyet Genel Müdürlüğü Polis aracı olarak paylaşmış,
      Yok bilmemne belediyesi şu kadar alırız demiş,
      Vali efendi bayrağı da ön tampona kondurup makam aracı olarak paylaşmış. Tabi koca valilikte senden başkasına yaraşmaz 50.000 dolarlık elektrikli araç. Ohhh..

      Artık sayamadığım müdürler, vekiller, falan filan beyler bizim vergimizle sübvanse edilen, alım garantisiyle alınan araca ne de güzel binerler. Eşşeğe biner gibi. Yellene yellene.. Muhtemelen TOGG bunu da düşünmüştür. Bir karbon kabin içi filtresi vardır. Malum devlet baba 30.000 adet alacak.

      Vay babam vay. Bizde bu seneki MTV ne kadar oldu? Lastikleri bir yıl daha değiştirmesek ne olur diye düşüneduralım.

       Ey bu TOGG nun başındaki arkadaş, ey mühendisler, mimarlar, bilmem ne renk yakalılar hiç mi

kendinizi sorgulamaz,
yaptığınız işte vicdan muhasebesi yapmaz,
popüler olanla doğru olanın kararı, ayrımını yapmazsınız.

      Çok mu zor kimi ikna edecek, kime hesap verecek, kime biat edecek, kime el pençe divan duracaksanız,

"Efendim biz bu kadar kamu kaynağı, halkın tırnağı ile binbir zorlukta ve yoklukta didinip kazandığı vergilerle bu işi yapacağımız için, her durumda 5-10 yıl bilançoya zarar yazacağımız için;

halkın temel gereksinimlerini, ihtiyaç ve isteklerini gözeten,
dünyadaki temel standartları karşılayan, mümkün olan alanlarda aşan,
herkesin erişip sahip olabileceği ayakları yere basan bir araç yapalım" diyemezsiniz.

      Bir söz öbeği bu arkadaşların dilinde "hedef kitlemiz bizden şunu bekliyor, bunu bekliyor"

Kim acaba bu hedef kitle ki sizden 400 bg., 4 çeker araç isteyen,
Otomobilinin ön konsolunda 4 tane ekran isteyen,
Ayna yerine kamera isteyen,
Tam otonom araç olsun isteyen,
Evler ve binalarla iletişim (ne demekse) kuran otomobil isteyen. Kimmiş bu hedef kitle kim? Çok samimi olarak soruyorum.


      Ya sen ne anlatıyon biz öyle 50.000 dolarlık araba yapmayacaz orada öyle tanıttık da kırpar, biçer, yapıştırırız diyorsan yine cevabım aynı. Kimin parasıyla kime caka satıyorsun.

      Aga araba üretmeye çok meraklıysan kendi cebinden çıkar, koy, harca ne halt yersen ye.Yok istiyorsan Bim market gibi BYMOF diye kur. İsteyen tüm vatandaşlar ortak olsun dünyayı fethedin. Kömür yakarak, doğalgaz yakarak elektrik üreten bir memlekette neyin 60-80 kws motorlu, 400 beygir aracından bahsediyorsun? Ben evde çalıştırdığım fanlı ısıtıcının saat/tüketim hesabını yapmaktan bunalmışım siz neden bahsediyorsunuz? Bugün Türkiye'de 800.000 otomobil sigortasız geziyor. Çok sevilen ifadeyle vatan haini, eşkiya veya terörist olduklarından değil. Zorunlu Trafik Sigortası ücretini ödeyemedikleri için!

Boş laflarımın özeti:  Yapmaya çalıştığınız iş doğru. Yapış şekliniz yanlış.

Bunları söylemek istiyorum...! :)

Baş belası popülizmden bir an önce kurtulmamız dileğiyle...




(Ayrıca Aeroya dair birikenler önümüzdeki hafta sonundan itibaren yayınlanacak. Görüşmek üzere..)









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder