Yaza Girerken Ufak Ufak !

   

      Yaz çok etkisini gösteremesede biliyoruz ki gelecek. O zaman Aero'ya ufak dokunuşlara başlamak lazım...


      Önce yaz ayarları. Kışın BSR'yi kapatıyorum, çünkü çok gerek olmuyor. Yaz geldiğine göre merhaba BSR :)

Gelsin peformans :))

      Ramazan Usta'ya yağ değişimine gittiğimde ön takımda bazı sesler olduğunu söylemiştim.

Göksu Otomotiv- Bostancı

      Netice itibari ile sol amortisör takozu kötü haldeydi.

Takoz lastiği paramparça.

      Değiştirdim. Üstüne güzelce boyasını da attım. Zamanla (2-3 ay kadar) renk oturacak.

Sanırım renk sorunumuz var :)

Takozun astarı.

Ve takozun boyası.

      Boyaya el atmışken yıpranan BSR amleminnede el attım. Küçük bir zımpara, astar, boya işi. Çok zaman almadı.

Hep yıkamacılardaki kimyasalların işi...!

Neyse ki boyamak kolay.

      Bu boya işi biraz sıkıntılı. Ben de bu konuda biraz takıntılıyım sanırım. Aero'da  mutlaka boyanacak bir yer bulurum. Çoktandır aklımda. Başka SAAB'larda da gördüm, kavlamış kapı kolu boyalarını. Sorun şu ki bu kapı kolu nasıl boyanacak. Bir kapı kolu boyası nasıl bu kadar sorun olur?

      Şöyle ki; SAAB'a ait en güzel detaylardan birisi olan bu şaheser, özgün, sağlam kapı kollarının boyaları da kendine has. Hafif metalik. Hobi olarak maketçilikle uğraşanlar bilirler. Tıpkı gunmetal boyalar gibi. Gel gelelim parlak değil mat.

9-5'den bir örnek.

      Aero'nun bu güzel boyası zamanın ve yıkama yerlerindeki basınçlı makinelerin etkisiyle hafif hafif kalktı. Bende biraz titizlenerek ve bu titizliğimi boyacıya da aktararak kapı kollarını boyattım. Fena olmadı. Orijinali gibi olmaz. Ama bence bu hali ile orijinalini de aratmaz.

Orijinale yakın.

Orijinale yakın.

      Bu kapı kolu hadisesinde söylemek istediğim şu ki; aman arkadaşlar, bu bir SAAB ve siz bu kapı kollarını direkt gövde rengine boyatmamalısınız.

Bence çok kötü.

      Lütfen yapmayın :((

His yok, özen yok :(

      Kapı koluna dokunduğunuzda o mat ipeksi metali hissetmelisiniz.

      Yaz yaklaştığı için alt tarafı da yıkattım. Tabi yıkatma sebebim sadece yaz gelmesi değil. Şanzıman karter vidası etrafında yağlar gördüm. Hem temizlik için hem de içim rahat etsin diye yıkamayı yaptırdım.

Aero liftte.

      Yağ seviyesi normal, vida biraz gevşekmiş. Sıktık.

Tertemiz oldu.

      Arka plaka sağ aydınlatma ampulü de yanmış. Ona da el attık.

Vidaları gevşetmeniz yeterli.

Ampul yanmış, ayrıca oksitlenmiş.

Tamamdır.

      Yaz demişken polen filtresine de bir göz atayım dedim. Aman demez olaydım. Filtre içerisinde habitat oluşmuş.

Habitatdan örnekler.

      Habitat oluşmasında Aero'nun uzun zamandır istirahat etmesinin de etkisi var kuşkusuz.

Habitatdan örnekler 2.

Habitatdan örnekler 3.

      Polen filtresini çıkarmak ve kontrol etmek kolay. Özellikle yazın sık sık kontrol edip, temizlemenizi tavsiye ederim.
   

1-Ortadaki klipsten kurtulun (içeri bastırarak).

   

2. Plastik kapağı kaldırın.

3. Kapağın altındaki kauçuk korumayı kaldırın.

4. Filtreyi tırnağından kurtarın.

      Ben karbonlu filtre kullanıyorum. Açıkçası çok farkını görmedim. Benim açımdan tek farkı karbonlu olanların biraz daha geç deforme olması. Temizlerken basınçlı hava tutmanıza da gerek yok. Tozlardan arındırın yeter. Bu temizlik tabi sonsuz değil. Her yıl filtreyi değiştirmenizde fayda var.

Solda eski, sağda yeni.

Takarken hava akış yönü okuna dikkat edin !...

      Sanırım şimdilik bu kadar yeter. Ufak ufak devam ederiz zamanla. Aero tekrar istirahate.

İyi uykular :)

      SAAB'ınıza özen gösterin. Çünkü O gerçekten buna değer. Görüşmek üzere.