21 Eylül 2020 Pazartesi

Periyodik Bakım ve Muayene Maceramız

Periyodik muayeneye öncesi birkaç ayar ve kontrol diye evden çıktım. Geri dönemedim.


      Hafta başında periyodik muayeneye az bir süre kaldığından ve Aero’nun da bakım zamanı geldiğinden ATV Garaj’a gittim.

ATV Garaj'da Liftteyiz.


      Yağ değişimi ile birlikte biraz yağ sızıntısı olduğu için üst kapak contası ve triger-zincir (yan kapak mı demeli bilemedim) kapak contasını değiştirdik. Motora uzun zamandır bakmamıştım. Az sayılmayacak kadar yağ sızmış. Bazı bölgelerde birikmiş hatta. Göz muayenesini atlamamak lazım. 

      Sağ aks körüğünde bir yağ sızıntısı vardı. Kenarından ufak bir yırtığı olduğunu görmüştüm.  Doğal olarak değişti. Ön salıncak burçları da ömürlerini tamamlamış. Çok fazla boşluk vardı. Burçları değil komple salıncakları set olarak değiştirdik. Uygun olanı bu. 220.000 km. ve 16 yıllık hizmeti için teşekkürler. 

Conta ve Salıncak Burcu



Contanın Parça Numarası


      Ve kontrolde başka bir şey daha görmüş olduk. Sağ motor takozu kağuçuğu oldukça aşınmış. Ben açıkçası buna şaşırdım. Bu takozların bir kaza olmadığı sürece ömürlük olduğunu sanıyordum. Öyle değilmiş. İçerisindeki kauçuk zamanla deforme oluyormuş. Aracı yoğun olarak kullanmadığım için sürüşte de açıkçası hiç farketmedim. Şanzıman ve motor takozlarındaki sıkıntılar şoför tarafından rahatlıkla farkedilebilir. Özellikle devirli kullanımda. Her neyse onu da değiştirmiş olduk. 

Değişen Takozu



      ATV Garaj’da işim bitti. "Sadece egzoz muayenem kaldı onu da cuma günü yapar hafta sonu periyodik muayeneye girerim" diye düşündüm .  Yanılmışım 😀 

      Aslında her şey egzoz muayenesi için gittiğim serviste başladı. Genel olarak böyle muayene, kontrol işlerini son güne bırakmak iyi değil. Bunu dikkate almadan muayene tarihinden bir gün önce egzoz muayenesi için Aero'yu egzos muayenesinde yetkili bir lastik servisine götürdüm. Muayene bitince "hadi geldim madem bir rot balans da yaptırayım" dedim. Servis kalabalık olmadığı için...

      Her zamanki gibi ilk sorunumuz Aero’yu lifte çıkarmaktı. Yerle aynı hizada olmayan çıkışlı bir lift. Hiç sevmiyorum. Ama çoğu yerde hala bunlar var. Alışkın olduğum gibi ustalar "çıkar abi birşey olmaz" dediler. Aero standart bir günlük sedan gibi durduğu için usta da olsa, işi otomobil de olsa gözler yanılıyor.. 😀  Uzatmayayım tabi ki çıkamadık. İhtiyacımız olan rampa olmasına rağmen biraz bakınıp rampayı bulamayınca işi takozla halledelim dediler. Çıkış esnasında sağ tekerdeki takoz kaydı ve davlumbaz yaklaşık olarak 20 cm. kadar yarıldı. Servisteki arkadaşlar mahçup oldular ama yapacak bir şey yok. Olan oldu. Biraz havya, biraz yapıştırıcı kaba taslak tamir ettiler. 

      Rot balans sırasında ise elemanın arka sol tekerlekte çalışırken biraz terlediğini farkettim. Ne olduğunu sordum. Arka salıncağı sabitleyen civata diş sıyırmış. Bu haliyle sıkılmıyor. Daha önce Ramazan Usta’nın yanında çalışan arkadaşla (artık orada değil)  muhabbet ederken 9-3 lerin arka aks sisteminden konuşmuştuk kabaca. O da bana “buradaki civataları bile cins yapmışlar abi. Sıyırdı mı ancak tornacıda yaptırırsın, civatacıdan parça uyduramazsın” demişti. Bende kıssadan hisse ne olur ne olmaz diye o zaman bir iç bir dış civatadan alıp bağaja koymuştum. Bunları Almanya’dan Skandix’den satın almıştım. Parça numaraları 24422973 ve  24422972.

Dişler İş Görmez Halde



     Değiştirsin diye civatayı arkadaşa teslim ettim. Gel gör ki şanzıman krikosu kullanmak varken direkt sökmeye çalışınca salıncak sertçe bir yanından aşağı salındı. Ki böyle olacağı zaten belli. 👿 Her neyse baştan yapacağı işi yaparak krikoyu getirdi ve işimizi bitirdik. 

      Aero'ya binip anahtarı çevirdiğimde SID ekranında güzel bir mesaj belirdi. 


Servis Sizi Çağırıyor ! 😀


      Aero da bir adet ön sol teker bir adet de arka sol teker bölgesinde olmak üzere iki tane far yükseklik ayar sensörü var. Bu sensörler her dingildeki alçalma-yükselme farklarını algılayarak otomatik şekilde far yükseklik ayarının yapılmasını sağlıyorlar.

      Otomatik Far Yükseklik (AHL) ayarı sistemine dair birkaç bilgi de vereyim. Mutlaka farketmişsinizdir xenon farlı araç ilk çalıştığında farlar bir yukarı bir aşağı hareket ederler. İşte o yukarı aşağı hareket hem far yükseklik motorunun ve genel olarak sistemin çalıştığını teyit etmek için hem de sensörlere referans değer göndererek kalibrasyon işlemi yapmak içindir. Far yükseklik ayarı otomobillerde ilk olarak kullanıcı tarafından bir düğme ile farın yüksekliğinin ayarlandığı sistemle başladı. Bu en ilkel şekli.  Tek dingil üzerindeki ağırlığa göre ayarın otomatik olarak yapıldığı tek sensörlü sistem ise 2. nesil. Aero’da 3. nesil yükseklik ayar sistemi mevcut. Yani far yükseklik ayarı sadece araç üzerindeki ağırlığa göre ayar yapmıyor. Hareket halinde iken ani hızlanma, ani fren gibi durumlarda aracın yüksekliğindeki farkları da tespit ederek çok yüksek hassasiyette ve çok ince yükseklik farklarına göre farın ayarlanmasını içeriyor. Malum ani fren yaptığımızda aracın ön tarafı yere yaklaşırken hızlanma anında ise ön taraf yukarı kalkıyor. Yükseklik sensörleri, tekerleklerin dönüş hızı için ABS/ESP sensörü, ana kontrol ünitesi, far yükseklik motoru, fren müşürü, yükseklik ayarı kontrol ünitesi gibi birçok bileşenle yine BUS üzerinden haberleşen bir sistem. 

      SID deki mesajın sebebinin arka salıncaktaki söküm-takım işinden olduğunu tahmin ettim. Hızlıca Bostancı’ya Ramazan Usta’ya uğradım. Tech 2 ile tekrar tanımlamak mümkün olmadı. Bir şekilde hep hata mesajı çıktı. Ramazan Usta “muayenede sadece farın yanıp yapmadığına bakılıyor, ekrandaki mesaj önemli değil, muayeneden sonra gel detaylı bakalım” dedi ama benim içim rahat etmedi. Ekrandaki “contact service” yazısıyla muayeneye gitmek istemedim. Ayrıca sistem arıza tespit ettiğinde farları otomatik olarak en düşük seviyeye indiriyor. Bu karşıdan gelen araçlar için iyi fakat benim için iyi değil. 😀

İşaretli Kısımdan Eğilmiş


      Bütün trafik derdine ve sıkışık zamana karşın direksiyonu ATV Garaj’a kırdım. Biraz inceledikten sonra sorunu tespit ettiler. Salıncak aşağı doğru boşa savrulurken arka ağırlık sensörüne çarpmış ve sensör açı ayağını sabitleyen metal kısmı yamultmuş. Diğer 9-3’lerden sensörün fiziki şekline ve aralık mesafesine bakarak levyeye tekrar eski haline getirdik. Tech 2 ile referans değer atama biraz sorun olsa da Tunç Bey lift üzerinden kaldır indir yaparak halletti. Küçük bir ihmal nelere sebep oluyor. Biz elektrikli otomobil üreteceğiz, bu otomobili herkese satacağız. Sonra da bu arkadaşlar böyle servis hizmeti verecekler. Öyle bir  deyiş vardır “top görse bomba diye karakola götürür” diye. Bu da onu hatırlatıyor bana. 


Arka Yükseklik Sensörü



Eğilen Kısım



    

      Davlumbazın tamiri de zaten hiç içime sinmedi. Onu da değiştirdim. Yan sanayi olanlarla orijinali arasında oldukça fazla malzeme kalitesi var. Orijinali çok daha kalın ve sert. Fiyat farkı bundan kaynaklanıyor. İşlev olarak bir fark yok fakat kalite farkı çok fazla. Bilginiz olsun diye ayrıca belirttim. 


      Böylelikle bir egzoz muayenesi için sabah evden çıkıp başıma bayağı bir iş alıp eve zar zor kendimi attım. Berbat İstanbul trafiğinde eve giriş saatim 20:45 di. Muayeneye gitmek içim enerjim kalmadı açıkçası. 

      Ertesi gün muayeneden çıkıp hemen Aero’nun kılıfını üzerine geçirim. ATV Garaj’a tekrar uğrayacağım. Bir iki tane parça sipariş ettim. Onlar da diğer yazılara kalsın. 

Aero TUVTURK'te


      Hoşçakalın.

6 yorum:

  1. Selamlar, ben de 2005 9-3 Aero sahibi olarak yazılarınız ve bilgilendirmeleriniz için binlerce kere teşekkür etmek istedim. Kışlık lastik önerinizi alabilir miyim )

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba. İyi dilekleriniz için teşekkür ederim.
      Lastik konusuna biraz uzun bir yanıt vereyim.
      Öncelikle aracı hangi iklim koşullarında kullanacağınız önemli. Ben artık kar yağışı olan bir bölgede değilim ve aracı çok daha az ve kısa mesafelerde kullanıyorum. Bu yüzden Nokian Weatherproof’u Aero için uygun buldum. Bu lastik üzerinde m+s işaretine ek olarak kar lastiği işaretine de sahip. Yani safkan kış lastiği özellikleri göste­rebilen bir dört mevsim lastiği. Ben zaten kar kış olmayan bir bölgede olduğumdan bu bana çok uygun geldi. “Dört mevsim" hikayesine genel olarak inanmıyorum. Fakat dört mevsim lastiği kışı hafif geçen (daha çok yağmurlu olan) bölgelerde kış lastiği olarak kullanılabilir diye düşünüyorum.

      Nokian’ın bir diğer avantajı da şu ki hava erken ısındığında sizi sıkıntıya sokmaz. Safkan kış lastikleri biraz nazlıdır. Hava yeterince soğumadan takılmaya gelmez. Erken ısın­dığında da kullanmaya gelmez. Özellikle viraj dönüşlerinde, park manevralarında çok çabuk yıpranır. Desende kopmalar oluşur. Nokian’ı sonbaharda takıp ilkbaharın sonunda sökebilirsiniz. Biz başka bir araçta 12 ay Weatherproof’u kullanıyoruz. Şimdilik her mevsim için memnunuz.

      Eğer kışı sert, yağışlı (kar-yağmur) ve soğuk bir bölgede iseniz. Aracınızı yoğun, şehir içi-dışı otoyolda vs. kullanıyorsanız o zaman “safkan" bir kış lastiği tercih etmelisiniz. Continental TS800 serisini tavsiye ederim. (sonu S ve P olanlar yüksek hız-performans grubudur.)
      Ben Nokian'a geçmedim. Çünkü bu kış iflas eder dediğim
      Continental TS830 P gayet iyi durumda. Bulunduğum bölgede çok çok
      iş görür vaziyette. Kar, kış olan bir yerde muhtemelen iş görmezdi, bilemiyorum. 😀

      Bir diğer durum da “ben ortalama bir iklimdeyim bazen yağıyor, bazen sıcaklık düşüyor ama bu olduğunda da aracımı kullanmak durumundayım. Karda, kışta, yağmurda yüksek hızlara zaten çıkmam, risk alamam" ise o zaman Petlas’ı değer­lendirin. Fiyat-Performans olarak buna çok uygun bir lastik.
      Kar performansı çok iyi.
      Goodyear ve Pirelli de kış lastiği iyi olan diğer markalar. Benim tavsiyelerim bunlar olur. Umarım karar vermenize yardımcı olur.
      Aero’nuzla mutluluklar..

      Sil
    2. Bilgiler için çok teşekkür ederim, eksik bilgi verdiğim için de kusuruma kalmayın lütfen. Aracım 2005 9-3 aero 2.0T 210 ) ve ankara'da yaşıyoruz. İnanın çok yardımcı oldunuz, hatta bu cumartesi ayna yanındaki boşlukları sizin yaptığınız gibi doldurduk ) Bilgiler ve paylaşımlar için tekrar çok teşekkür ediyorum. Sağlıkla kalınız. sevgiler saygılar.

      Sil
    3. Rica ederim kusurluk bir şey yok. Ankara için kış, soğuk, ayaz, kar hepsi mevcut sanırım. Gerisi kullanım şekliniz, sıklığınız ve bu işe ayırdığınız bütçeye kalır. Yazdıklarım ufak da olsa okuyanlara yardımcı oluyorsa mutlu olurum. Aynanız için mutlu oldum :-) Akılda beliren bir ünlem, bir soru işareti de yeterli benim için. Size de sağlıklı iyi günler.

      Sil
  2. merhabalar yazılarınızın tamamını okudum.lütfen biz saab sahiplerini bilgilendirmeye devam edin.bende ağustos ayından itibaren 2006 model 1.9 tid vector sahibi oldum. ancak biraz şanssızım sanırım ve çok fazla tamir masrafım oldu. şu an genel olarak bir elektrik problemi yaşıyorum. sizce kullanıcı kitabındaki diyagramda yer alan elektrik soketlerine uygun halde yeniden soketleri amperlerine uygun yerleştirsem problem çözülür mü?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba. Güle güle kullanın aracınızı. Sorununuz nedir bilemiyorum fakat size şunları tavsiye edebilirim: Akü Dosyası yazılarını okuduysanız araçtaki elektrik sisteminden de kabaca bahsetmiştim. Yeni nesil araçlar oldukça karmaşık, detaylı. Siz sorununuzu mutlaka bir plan dahilinde çözmeye çalışın. Elektrikçiler çok doğal olarak bu kadar fazla kablo, sistem için tek tek uğraşarak zaman harcayamaz. Tecrübelerine dayanarak deneme-yanılma yöntemiyle işi çözmeye çalışacaklardır.
      İlk olarak araçta Tech 2 ile digonestik arıza teşhisi yaptırın. Mutlaka Saab uzmanlığı olan ve Tech 2 kullanann bir yer olsun.
      Daha sonra Akü Dosyası 2 de yazdığım gibi akü, alternatör ve mutlaka tüm ana topraklamaları (yani şaseleri) kontrol edin. Sigorta ve röle kutularını da gözden ve elden geçirmeniz iyi olur ama onlardan önce yukarıda saydıklarımla başlayın. Kontrol edilenleri not ederek planlı şekilde ilerleyin. Bu tüm elektrik tesisatı, ekipmanlarını kontrol etmeye kadar gidebilir. Sorun hiç beklemediğiniz bir yerde olabilir. Umarım bir an önce çözülür.

      Sil