4 Nisan 2020 Cumartesi

Otomatik “Kapanamayan” Dış Aynalar



Dış aynalardaki birkaç sorunu çözelim.


      Uzun vadede bir otomobilde ne kadar çok elektrikli ve elektronik ekipman varsa yaşayacağınız sorunlar da o kadar artar. Sorun yaşamanız neyse de sorunları çözebilme yeteceğiniz de düşer. Elektrikli, ısıtmalı, hafızalı aynalar güzel. Ta ki herhangi bir özelliği arızalana kadar. Bizim aynalarda da sorunlar var. Şöyle bir elden geçirdim.

      Dış aynalardaki en sık karşılaşılan sorun sanırım otomatik katlanma ile ilgili olanlar. Aeronun sol dış aynası  (sürücü tarafı ) 2009 yılından beri bir çalışır bir çalışmaz durumdaydı. O zamanlar Aero’yu Gökşenler’e bakıma götürdüğümde bir kontrol etmelerini rica etmiştim. Onlardayken ayna hiç çalışmamış. Doğal olarak servis değişmesi gerekiyor demişti. Ben de bir çalışıp bir çalışmadığını bildiğimden değiştirmek yerine yedeklemiştim.

      Aslında elektrikli katlanan aynaların katlanma kısmının çalışma prensibi çok basit. Çok standart bir çift yönlü elektrik motoru, dönüşü sağlayan dişli grubu, ana modül ile komuta düğmesinden oluşuyor. Detaya inersek aynaların ısıtması, otomatik açılma kapanması, hafıza özelliği ile yolcu tarafının park manevrasındaki açı değiştirmesi gibi işlevler çetrefilli. Sadece ısıtma fonksiyonun bile 3 ila 6 farklı çalışma modu mevcut. Yine bir dolu modüller, haberleşmeler vesair. Oralarda işimiz yok şimdilik. Biz esas konumuza dönelim.

      Aero'nun aynasını biraz hor kullandık diyebilirim. Ben her zaman kumanda ile otomatik kapatırken babam her zaman elle manuel kapatır. Ayna manuel ya da elektrik kontrollü olarak kapanıp açılabiliyor. Bunda bir sıkıntı yok. Sıkıntı olan durum şu; elektrikli olarak kapatıldı ise yine mutlaka elektrikli olarak açılması gerekiyor. Biz en son kimin kapattığını hatırlayamadığımız her durumda aynayı zorlamış olduk.
      Ayna bu durumlarda diş atlayarak tekrar kendi ilk dişli konumuna dönüyor aslında. Fakat motoru ve dişli grubunu zorlamış oluyoruz. Yıllardan 2019'a gelindiğinde sol aynayı yedeği ile değiştirdim. Gel gelelim o da çalışmadı. Yetmedi diğer yedek aynamı taktım. O da çalışmadı.
      Sağ ayna çalıştığına göre komuta düğmesinde bir problemimiz yok. Olası sorun ya kablolarda ya da üç aynanın da iç ünitelerinde (motor, dişli grubu).  Üç aynanın birden iç ünitesinde sorun olması da çok mümkün olmadığına göre kablo ve konnektörlere göz attım. Aynanın üzerindeki iki konnektörden beyaz olanı elektrikli kapanıp açılma fonksiyonuna ait. Siyah olan ise elektrikli yön ayarı, hafıza ile ayna camının ısıtma fonksiyonlarına ait.

      Siyah konnektörün bir ayağı fazlasıyla içeri geçmiş. Bu bir sorun. Bu ayağı biraz özenerek yerine geri oturttum. Bu ayaklar hassas oldukları için dikkatli çalışmakta fayda var.

Pinler hassas.


Olması gereken pozisyonda.


      Konnektörü düzelttikten sonra orijinal aynanın açılıp-kapanma özelliği çalışmadı. Diğer aynaların tüm özellikleri çalıştı. Hatta birinin kapanıp açılma özelliği biraz fazla çalıştı. 😀  Açılma fonksiyonunda sıkıntı olmadı fakat kapandıktan sonra motor iki saniye kadar fazladan çalışıp diş attıktan sonra durur vaziyetteydi. Aynaların iç kısımlarında sorun olduğuna emin oldum.

      İki aynayı İzmir’de Mümin Ustaya emanet ettim. Aero'nun üzerinden çıkan aynanın motorunu, diğer yedeğin ise bir dişlisini onarmış. İkisini de çalışır vaziyette teslim aldım. Aero’ya yedek olan aynayı taktım. Diğerleri istirahate. Rotasyon bu.👌

      Sağ dış aynanın ise gövdesinde bulunan ve aynanın gövdesinden içeri toz, su girmesini önleyen plastik kısım tamamen eriyip dökülmüş. Oradaki boşluk görüntüsü hoş değil. Aynı zamanda buradan girecek toz ve su da iyi değil.

Durum bu.


      Bu kısmı kalıcı olarak değil de bir kauçuk conta gibi esnek ve sökülebilir şekilde onarmak daha mantıklı geldi bana. Orijinalinde burada gövdeye bütünleşik sert plastikten bir çıkıntı mevcut. Conta vb. değil yani.

      Conta veya kauçuk ince bir şerit uydurulabilir fakat bunları ayna üzerine ya da bu açık kısıma düzgün şekilde sabitlemek zor olur diye düşündüm.  Bunlar yerine elimde bulunan ve cam, pencere izolasyonunda kullanılan malzemeyi kullanmaya karar verdim.

      Belli bir yaşın üzerindekiler bilirler eski evlerimizdeki pencereleri çerçevelere sabitlemek için kullandığımız cam macununun güncel hali bu ürün. Kolayca şekil verilebiliyor, su geçirmiyor, boyanabiliyor ve istediğiniz zaman sökülebiliyor.

Koçtaş'tan satın almıştım. 


      Uygun ölçüde kesip aynanın etrafına sardım. Küçük düzeltmeleri maket bıçağı ve metal bir spatula (düz yüzeyli çay kaşığı, çatal-kaşık sapı da kullanılabilir) ile yaptım.

Çok basit şekilde ustalık gerektirmeden kullanılabiliyor.

Düzeltilmiş hali.

      Üzerine mat siyah plastik kaplama boya (plastidip) ile boyasını attım.

Hava rüzgarlı ise daha geniş bir maskeleme yapın.

İş görür.


      Fena olmadı. Bakalım ne kadar kalıcı olacak. Aynalara direkt olarak basınçlı su tutmamakta fayda var.

      Bir önceki yazıda farlara Soft99 Nano Hard Clear uyguladığımı yazmıştım. İlk yağmurla birlikte ürün garip şekilde dış taraftan far üzerinde buğu yaptı. Yağmur kesilince düzeldi ve bir daha bu buğu oluşmadı. Nano ürünlerde böyle garip şeyler olabiliyor, kürleşmeyle ilgili sanırım.

Soft 99 Nano Hard Clear



      Daha ilginç olan nano ürün ise yine Soft 99'un ayna için geliştirdiği Glaco Mirror Zero km/h. Aynalarla işim bitince bunu uyguladım.

İşlevi güzel fakat kalıcılık başarısız.


      Uygulama çok basit ayna üzerine spreyliyorsunuz. Yağmur, su iticiliği de mükemmel. Gerçekten su damlaları mermi gibi sekip gidiyorlar ayna üzerinden. Fakat büyük bir sıkıntı var. Aynayı bezle silerseniz ya da basınçlı su tutarsanız ürünün etkisi sıfırlanıyor. Dayanım ömrü yok denebilir kısacası. Yağışlı havada uzun yol yapılacaksa sıkılıp yol yapılabilir. Bunları da fazladan birer tecrübe olarak eklemiş olayım.



      Bu yazıdan da bu kadar. Hoşçakalın.





2 yorum:

  1. harika paylaşımlar güzel insan bana 9-3 ün hangi modelini tavsiye edersin harıl harıl araştırıyorum sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağolun. Şöyle yanıt vereyim. Tavsiye etmeyeceğim bir 9-3 modeli yok. Gerek motor seçenekleri gerekse donanım seviyelerinde "şunu alma, şuna bulaşma" diyeceğim bir model yok. Hepsinin kendi içerisinde artı ve eksileri var. Orada terazi kolu sizin istek, beğeni ve bütçenize göre ağır basar. Umarım isteğiniz gibi bir araç bulursunuz. Saygılar.

      Sil