İki Hasar Üst Üste

      Bir alışveriş merkezindeydim. İçeride birden aracımın plakası anons edilmeye başladı. Hemen çıkış kapısına doğru yöneldim.
Bir güvenlik görevlisi yanında bir çiftle beni bekliyordu. Ben çifte "kusura bakmayın yanlış mı park etmişim" derken beyefendi "hayır hayır aracınıza çarpıp kaçtılar onu söylemek için onons ettirdim"dedi. Evet tam bir Türkiye klasiği. Beyefendi sağolsun çarpan kişinin plakasını da almış. Gidip aracıma baktım.
      Malum arkadaş geri manevra yaparken sol arka çamurluğa ve kapı çıtasına çarpmış. Çıtalarda ufak çizikler ve aracının boyası vardı. Sol çamurlukta çok hafif çizilmiş ve içeriye göçmüştü. Ve ben aynı noktayı aynı zihniyette bir öküzün çarpıp kaçması sebebiyle geçen sene yaptırmıştım. Çıtayı bile işkillenerek komple değiştirmiştim.

       Pasta cila ancak bu kadar sonuç verebildi.

      Alışveriş merkezinin kamera kayıtlarından da faydalanarak şikayetçi oldum. Polis malup kişiye ulaşarak karakola gelmesini sağladı. Adamın yaptığı savunma "çok dalgınım bu aralar, ben inip hasar olup olmadığına baktım birşey göremeyince devam ettim. Yoksa vurup kaçacak bir adam değilim." Kamera kayıtlarında ise nedense inip baktığı gözükmüyor :) Neredeyse ben kendimi suçlu hissedecektim. Ben yaptım sen yapma ağabey dedim ve özür diledim arkadaştan :) Güzel ülkemin klasik insan tiplerinden işte.
     Birkaç gün sonra da bu sefer ben dalgınlıkla aracı park ederken diğer çamurluğu ve arka tampon altını hafif şekilde sürttüm.

      Yaz gelir gelmez iki tarafta doğru boyaya. Beni bu küçük şeyler dahi inanılmaz seviyede rahatsız ediyor. Bir gün dayanamayıp komple boyatıcam bu gidişle aracı. Sakınılan göze çöp batarmış. Bende ne kadar özenirsem o kadar çizik, ezik oluşuyor malesef.
      Bu arada aracıma çarpan aracın plakasını alan ve bana bildiren ismini unuttuğum beyefendiye de buradan tekrar teşekkür ederim.