SAAB nedir ne değildir.Yenilir mi, içilir mi? Bir bakalım...
SAAB alacaksınız, almayı düşünüyorsunuz ya da aldınız. "Sende SAAB'cısın, baba ne dersin?" diye soranlar için bir şeyler yazıyorum. Başlıyoruz.
SAAB markası hakkında çok detaylı bilgi vermeyeceğim. Blogdaki diğer yazılarımdan marka ile ilgili bilgilere erişebilirsiniz. Ama birkaç cümleyle;
- İsveç'e ve SAAB'ın geçmişine uygun tasarım anlayışı,
- Güvenlik,
- SAAB markasına ait bazı ince ayrıntı ve detaylar,
- Performanslı motorlar,
- Sınıfında ön sıralarda yol tutuş,
- Özenle çalışılmış, turbo katkılı ara hızlanma değerleri,
- Yüksek donanım, üretim yılı baz alındığında teknolojik yenilikler,
- İsveç zihniyetiyle (yarı kamu yarı özel sektör karma bir yapı) yaratılmış parça üretim ve parça tedariği,
- Köklü bir otomobil ve teknoloji geçmişi,
ve tabi ki SAAB'ın evi Trollhattan...
Torpido gözünüzden "başınıza bir şey gelmeden ÖNCE okumanız" gereken bir kart çıkarsa "SAAB"a hoşgeldiniz !... |
Bunlar SAAB'ın karakteristik özellikleri.
1967 yılına ait bir video
Peki Türkiye'de SAAB nedir onu da bilmeliyiz. Bu önemli. Çok eskiye gitmeyeceğim. 90 lı yıllarda General Motors (GM ) ya da Türkiye'de bizim bildiğimiz şekliyle "Opel Türkiye" SAAB markasını "Premium" segmente yerleştirerek grubun üst düzey yüzü olarak tüm operasyonlarını (satış, servis, yedek parça) buna göre şekillendirdi. Burada bizi ilgilendiren husus hemen hemen tüm SAAB modelleri bu yaklaşım nedeniyle Türkiye'ye yüksek donanım seviyeleri ile geldiler.
Opel Türkiye bu çabasını özellikle 2003 yılında 9-3 Sport Sedan (9-3 SS) modelinin satışa çıkmasıyla üst seviyeye çıkardı. Zaten SAAB'ın Türkiye'deki en başarılı satış rakamları da bu dönemde yakalandı.
"SAAB Club Kart" bile mevcuttu bir zamanlar. |
Yani Türkiye'de sahip olacağınız SAAB üst düzey donanıma sahip olacaktır. İlk sahipleri de doğal olarak ya SAAB hayranları ya da kaliteli, yüksek donanımlı araç arayışında titiz insanlardır.
Yine çok geriye gitmeden SAAB ve platform konusuna kısaca değineyim. SAAB 80 li yıllardan itibaren gelişen teknoloji, üretim maliyetleri ve güvenlik-yol tutuş standartları sebebiyle platform ortağı arayışına girdi. İlk ortaklık Fiat ile kuruldu. SAAB'ın 1989 yılında GM hakimiyetine girmesiyle bu arayış GM platformlarının kullanımı ile devam etti.
Tip dört platformu |
- 1980'li yılların ortasında satışa çıkan 9000 modeli Fiat-SAAB ortaklığı ürünü olan "Tip dört" "type four" platformu üzerine inşa edildi. Yani Alfa Romeo 164, Fiat Croma ve Lancia Thema ile aynı platform.
- İlk nesil 93 1998 yılında GM 2900 platformunun geliştirilmiş versiyonu üzerine geliştirildi. Yani bizim bildiğimiz şekliyle Opel Vectra B (yuvarlak, uzay kasa diye de bilinen) platformu.
- İkinci nesil 9-3 GM Epsilon üzerine. Yine bizim bildiğimiz şekliyle Opel Vectra C platformu.
- İlk nesil 9-5 GM 2900'un, SAAB tarafından geliştirilmiş (aslında boyutu değiştirilmiş, büyütülmüş) versiyonu olan GM 2902 platformu.
- İkinci nesil 9-5 GM Epsilon II, bizim bildiğimiz şekliyle Opel İnsignia platformu.
SAAB modelleri ile ilgili parça konusu geçtiğinde "Opel'le uyumlu abi" cümlesinin sebebi işte bu platform kardeşlikleridir. Ama büyük bir - ! - koymalıyız bu konuya. Çünkü platform kardeşi olmaları benzer yürüyen aksam, motor ve şanzıman bileşenlerini kullanmalarını sağlasa da hemen hemen hiçbir iç ve dış donanım (kumanda düğmeleri, ekipmanlar, plastik aksamlar vb..) ortak değildir. Kaldı ki motor, şanzıman ve yürüyen aksamda da bazı parçalar SAAB'a özgüdür. Örneğin subaplar, yakıt pompaları, turbolar vb..
SAAB mühendisleri her araca mutlaka SAAB tarafından geliştirilen motor kontrol sistemini (Trionic 5, 6, 7, 8 şeklinde) yerleştirmişler ve her araçta bazı belli başlı dokunuşlar, değişiklikler yapmışlar. Bu değişiklikler aracınızın modeline, üretim yılına ve donanım seviyesine göre değişiklik gösterecektir. O yüzden bu konuda detaya girmiyorum. Özetle SAAB'ın her parçası Opel veya 9000 için Fiat ile uyumlu diyemeyiz. Ama şu da kesin ki GM platformunun kullanıldığı SAAB'lar için, "iyi bir Opel ustası aracınızın dilinden diğer ustalara göre çok daha iyi konuşabilir" diyebiliriz.
SAAB söz konusu olduğunda aracı kimden satın aldığınız çok büyük bir anlam ifade edecektir. Markayı bilen, tanıyan birinden araç almanız her anlamda sizin için iyidir. SAAB markasına tutkun bir kullanıcının sizi aldatmaması daha olasıdır. Ayrıca aracını özel ve titiz bir şekilde kullanmış ve bakımını da aynı şekilde yaptırmış olma ihtimali de daha yüksektir. Tabi "SAAB markasına tutkun" olma durumunu kullanıcının sözlerine değil eylemlerine bakarak anlayabilirsiniz.
SAAB markasına tutkun hiçbir kullanıcı SAAB'ına mavi neon lamba takmaz, bagajına çanak anten büyüklüğünde ses sistemi monte etmez, helezon yayları kestirmez, sonradan 76000 kelvinlik xenon ampul taktırmaz, katran karası cam filmleri kullanmaz, görgüsüz BMW sahipleri gibi sol şeritte ya da kırmızı ışıkta selektör yapmazlar. Bu yazdıklarıma eğer "Ya bırak Allasen" diye içinizden geçiriyorsanız SAAB size göre değildir. Köprüden önce son çıkıştan ayrılınız.
Bir şekilde SAAB'ınızı aldınız. Biraz otomobil tutkunu da olmalısınız. Yani otomobili bir ulaşım aracı olarak görenlerdenseniz KÖSÇ (köprüden önce son çıkış).
Sürücü koltuğuna oturup her seferinde yarış pilotu gibi havalara giriyor, SAAB'a her yaklaştığınızda sağına soluna bakıyor, uzaklaşırken yandan yandan onu süzüyorsanız, direksiyondan kalkmak istemiyorsanız SAAB sizin arabanızdır. Onunla saatlerinizi hatta günlerinizi geçirmek sizin için bir sorun teşkil etmemeli. Eliniz az biraz anahtar tutmalı. Yok yapamıyorsanız "eli iyi anahtar tutandan" anlamalısınız. Yani "ben aracı ustaya veririm onlar halleder" den ziyade "ustama aracımı teslim ederim fakat öncesinde her şeyini araştırır ön hazırlığımı yaparım" zihniyetinde olmalısınız. Aksi hallerde SAAB'ın en ufak tamiratı, tadilatı sizin için can sıkıcı bir hal alabilir.
Parçasını nerden bulacağım? Aslında pek çok SAAB servisi var. Bunlar sizlere parça da temin edeceklerdir. Kullanılmamış 0 parça için şu anda SAAB'ın resmi parça tedarikçisi Orio AB. Türkiye'de resmi olarak faaliyet yürütmüyorlar fakat şu tarih itibariyle Tunç Bey (ATV Garaj Maslak-İstanbul) direkt olarak Orio ile çalışıyor. Gelgelelim Türkiye gerçekleri de var.
Türkiye'de sigorta şirketlerinin değirmenine su taşımaktan başka bir amacı olmayan inanılmaz bir hasarlı araç piyasası mevcut. Resmen bir rant sektörü. Sigorta şirketleri hasarlı araçları inanılmaz ve akıl almaz fiyatlarla ihale usulü ile satabiliyorlar. Rakamların yüksek olma sebebi araçların tamir edilerek tekrar trafiğe çıkabiliyor olması. Söz gelimi İngiltere'de belirli bir oranın (% lik oran olarak) üzerinde hasar alan aracı tamir etseniz de trafiğe sokmanız mümkün değil. Türkiye'de ise durum tam tersi. "Pert" yani ağır hasarlı bir aracı dahi onararak trafiğe tekrar sokabiliyorsunuz. Tek istisnası ahlaksız sigorta şirketleri bu araçlara kasko sigortası yapmıyorlar. Ne kadar anlamlı değil mi? Söz neden bu kadar uzadı bilemiyorum ama işin özü Türkiye'de "hurda" araç kavramı gelişmemiş durumda. Bizim hurdalıklarımız çürümüş araçlardan ibaret. Dolayısıyla ikinci el parçalar (çıkma parça) ateş pahası, akıl dışı fiyatlara satılıyorlar. Bir de SAAB'ın az bulunurluğu ve sahiplerinin titizliği eklenince gelin halay başına.
17 milyon nüfuslu Hollanda'da bir SAAB parçacısı. |
Ben açıkçası zorunlu olmadıkça Türkiye'den parça satın almıyorum. Kendime bir "fon" kurdum. Her ay bu fona para aktarıyorum. Burada biriken para ile yurt dışından parça satın alıyorum. Parça ihtiyacım yoksa boya koruma vb.ne harcıyorum parayı. Özellikle son zamanlarda dövizdeki aşırı yükselme, yabancı ülkelerden Türkiye'ye taşıma ücretlerinin yüksek olması (Ortadoğu tarifesi uygulanıyor malesef) ve gümrük vergisi muafiyetinin 30 Avro gibi komik bir rakama inmesi nedeniyle oldukça maliyetli olsa da bu benim için en iyisi. En azından ahlaklı insanlarla alışveriş yapıyorum. Saçma sapan soytarılarla değil. Örneğin bana yanlış parça gönderen bir Litvanya'lı üste çıkmak yerine binbir özür dileyip doğru ürünü anında tekrar gönderebiliyor, yanlış gelen ürünün bende kalmasını teklif ederek zararımı karşılamaktan bahsedebiliyor. Bu konuda seçim size ait. Özetle söyleyeceğim şu; hiçbir parça ile ilgili temin ve tedarikte bir sıkıntı yok. Tüm parçalar 0 ya da kullanılmış olarak bulunabilir durumda. Ayrıca SAAB'ın Türkiye için olan Facebook grubundan da yardım talep edebilirsiniz. Orada da çok yardımcı olunduğunu duydum.
Parça konusunda Orio şu anda orijinal parça tedarikçisi. Yani paketinde Orio AB yazan bir parça orjinal SAAB parçası. Bunun dışında çeşitli üreticiler mevcut. Periyodik bakım parçalarında zaten onlarca üretici mevcut.
Periyodik bakım parçaları konusunda da bir kaç bildiğim şeyi yazayım yeri gelmişken. Periyodik bakım parçaları: filtreler (hava, polen, yakıt vb.), yağlar (motor, fren, şanzıman direksiyon vb.), fren ekipmanları (balatalar, diskler), keçeler, contalar, ateşleme ekipmanları (bujiler, enjektörler vb.), yürüyen aksamlar (poryalar,amortisörler, rotlar, rotiller, denge çubukları vb.), radyatörler, kayışlar, silecekler, aküler, baskı-balatalar, pompalar (yakıt, soğutma vb.). Aklıma gelen en sık kullanılanlar bunlar. Bu parçaları satın alırken iyi ve orijinal kalitesinde malzemeler satın almaya dikkat etmelisiniz.
Otomobil üreticileri hemen hemen hiçbir parça üretmezler. Türkiye'de sanılanın aksine otomobil fabrikasının işi esasen "montaj sanayisidir". Üreticinin, yani otomobil markasının fabrikasına dünyanın dört bir yanından parçalar gelir ve bu parçaların birleşimi yani montajı ile birlikte tıpkı bir lego gibi otomobiliniz fabrikanın kapısından çıkar. Her marka kendi tasarımını, standartlarını ve kalitesini bu parça tedariğine yansıtır. Bazı parçalar bazı marka araçlar için hatta bazı modeller için özel olarak üretilebilirler. Ayrıca farklı dönemlerde, farklı pazarlarda farklı markaların parçaları da kullanılabilir. Söz gelimi SAAB 9-3 modelinin Türkiye'ye getirilenlerinde Pagid tarafından üretilen fren balataları kullanılmış, Almanya pazarında ise Ate tarafından üretilmiş balatalar kullanılmış olabilir. Her ikisinin üzerinde de SAAB ya da GM yazacaktır. Bu 2004 yılında Pagid iken, 2007 yılında Ate, 2011 yılında Bosch olmuş olabilir.
Son 9-5'in kabaca parça tedarikçileri. |
İyice kafa karıştırıcı bir durum değil mi? Doğru ve kaliteli parçaları seçmek için araştırıcı olmanız yeterli. Örnek olarak aracınıza alacağınız hava filtresi Knetch, Mann, Bosch gibi zaten otomobil üreticilerine orijinal filtre üreten firmalar olabilir. Ya da hiçbir otomobil markasına üretim yapmayan K&N gibi özel bir üretici veya Avusturalya'da yerel bir üretici olan fakat orijinal ekipmanlardan daha kaliteli üretim yapan RYCO Filters olabilir.
Başka bir örnekle orijinal GM marka motor yağını ya da antifirizi; Türkiye pazarı için Petrol Ofisi tarafından üretildiği için kesinlikle almamanız gerektiği gibi. Çok uzatıp kafanızı karıştırmayayım ama biraz markaları tanımanız lazım özetle. Beş çeşit üretici mevcut kabaca:
1- Orijinal Marka Üreticisi: Bosch, Denso, Mann, Valeo, Brembo, Delphi, Mahle, Hella, Sachs, TRW, Bilstein, Monreo, Aisin, Continental vb. markalar.
2- Kaliteli Uluslararası Üretici: LUK, Metelli, SWAG, Das Lager vb.
3- Kaliteli Yerel Üretici: MCS, Swedish Parts, Skandix, RYCO, Proparts vb.
4- Parça Üreticisi: Sardes, Fuji, Opar, Kale, Sismak, Eurocell vb.
5- Performans Odaklı ve Butik Üretici: Hirsch Performance, Maptun, K&N, Abbott, BSR, EBC vb.
Mesela ben bir süredir Mann FreciousPlus polen filtresi kullanıyorum. Bilmeyen birisi yan sanayi diyerek kenara atar. Fakat orijinal GM filtreden çok daha kaliteli. Karbon tabakaya ek olarak oktil izotiazolinon katman içeriyor.
Yine Textar marka fren balatası kullandığınız için kimse size "yan sanayi" parça kullanmış diyemez. Gerçi burası Türkiye, derler. Adınızı çıkarırlar. KÖSÇ :))
Her durumda biraz ilgi lazım.
Şimdilik aklıma gelenler bunlar. Biraz dağınık oldu farkındayım. Uzun süre bir iki cümle not alıp bırkmıştım, toparlamak çok zor oldu. Kusura bakmayın.
Görüşmek üzere...
Her durumda biraz ilgi lazım.
Şimdilik aklıma gelenler bunlar. Biraz dağınık oldu farkındayım. Uzun süre bir iki cümle not alıp bırkmıştım, toparlamak çok zor oldu. Kusura bakmayın.
Görüşmek üzere...
Güzel bir yazı olmuş saab sahibi olmayı çok istiyorum ama biraz da bu parca durumundan dolayı korkuyorum açıkçası
YanıtlaSilMürsel Bey Sağolun. Açıkçası kabul edelim ya da etmeyelim, hoşumuza gitsin ya da gitmesin alt ve orta gelirli insanlar için Türkiye'de araç sahibi olmak artık lüks. Parçayı tedarik etmekle ilgili sıkıntı çekmezsiniz fakat fiyatları canınızı sıkabilir. Özellikle zorunlu sigortanın dahi 500 lira seviyesinde olduğunu düşünürsek. Aracıma ait her türlü masraf kalemi benim canımı sıkıyor malesef; otoyol, köprü ücretleri dahil.
SilEvet haklısınız.Ben Saab konusundaki tecrübeniz ve bilginizdende yola çıkarak 2003 Saab 9.5 2.3 turbo hakkında (250hp) ne düşünüyorsunuz 9.3'mu yoksa 9.5'mi tercih edilmeli
Silİkisi segment olarak da farklı araçlar malum. Yine 9-3 Aero 2003 model üzerinden düşünürsek 9-5 biraz daha fazla motor performansı, iç hacim rahatlığı, yol konforu ve biraz da bağaj genişliği sunacaktır.
Sil9-3 ise daha iyi bir yol tutuş, daha ortalama bir boyut ve iç hacim ve nispeten daha yeni teknoloji diyebiliriz.
Karar vermek zor tabiki. 9-5 klasik ön paneli, köşeli, soğuk, ağır dış tasarımı ile albenisi yüksek bir araç.
Bana sorarsanız ikisini de satın alın :)
Merhaba 2.el saab almak düşüncesindeyim yazılarınızı okudum biraz daha ikna oldum İstanbul dayım 9,3 dizel alacağın 2006 Anadolu yakasındayım aracın bakımlarını kime yaptırmam doğru olur değerli yorumunuzu beklerim.
SilHakan
Hakan Bey ancak görebildim. Kusura bakmayın.
SilFatih Bey teşekkürler. Umarım bir gün bir Saab'la güzel saatler geçirirsiniz.
YanıtlaSil13/06/2018 ve Bende bir 2007 Saab 9-3 Saihibi oldum. Allah nasip etti. Derin tecrübe ve bilgilerinizi paylaştığınız için çok teşekkür ederim :)
YanıtlaSilRica ederim. Saab'ınızı güle güle, kazasız kullanırsınız umarım.
SilMerhaba
SilBende yeni aldım. Uzun zamandır çok istiyordum. Saab 9000 cse 95 model. Fikirleriniz benim için önemli.
bende bir saab almak istiyorum.ama servis deneyimi ve parça konusunda bayağı çekimser kaldim
YanıtlaSilBulunduğunuz şehre bağlı olarak değişebilecek bir durum. Şehrinizdeki servise bizzat giderek bir selam verip ayaküstü konuşmanız dahi bir fikir edinmenizi sağlayabilir.
Silbilginiz için teşekkürler ayrıca bi sorum olucak.
YanıtlaSilben 24 yaşındayım bi 9000 cse turbo düşünüyorum çokda sıcak bakıyorum ne düşünürsünüz şuanki piyasada o paralara alınabilecek nadide araçlardan bir kaçı
Bana sorarsanız tabi ki çok iyi bir araç. Kaliteli ve donanımlı. Yazdıklarım doğrultusunda karar size kalmış.
Sil2005 yılında SAAB 93 aldım hala kullanıyorum. Sadece yol yapmak için evden çıktım kendimi Marmaris’te buldum. O yüzden SAAB tutkunuzu ve duygularınızı çok iyi anlıyorum.
YanıtlaSilTeşekkürler. İyi ki güneye sürmüşsünüz. Batıya sürüp Edirne'den çıkmak da mümkündü sanırım :) Keşke bir gün yola çıkıp kendimi Trollhättan'da bulsam...:))
SilBende bir saab 9000 2.3 turbo kullanicisiyim gerçekten araba insanı kendine bi şekilde bağlıyor kaç kere değiştirmek istedim ama olmadı baktgim arabalarda kendi arabamdan fazla biseyler aradım ama yok garip bi his yazılanlara aynen katılıyorum herkes saab sahibi olamaz ben 4 yıldır keyifle kullanıyorum.
YanıtlaSilKazasız, mutlu günlerde kullanın 9000'inizi.
SilValla teşekkürler çok güzel anlamışsınız benim arabam sıra dışı olmasını istiyorum heralde saab lar tam benlik parça sıkıntısını da atlattıkmı iş tamam işallah almayı düşünüyorum
YanıtlaSilRica ederim. Umarım her şey istediğiniz gibi olur.
SilBende 2008 9.3 1.9 TiD Vector kullanıcısıyım. 2020 model aynı tip araçlara bakmam Saab ' a bakarım. Koltuğuna oturup gaza dokunduğunuzda tüm yapabileceğin bumu djyor bana Saab 😎 ve bugün Tunç Usta ile tanışma fırsatı bulduk bakımımizi yaptı. Saab alacak olan gitsin kendisi ile konuşsun ikna olur 😎
YanıtlaSilKazasız, belasız sürüşler olsun..
SilTunç usta nerede? İletişim numarası paylaşır mısınız?
SilServis kapandı. Yedek parça devam ediyor.
Sil0537 716 16 54. Atv Garaj sanırım hala ticari ünvan olarak.
Yıllardır beklediğim 9.3 vector sw.' ya nihayet sahip oldum. Boşa zaman geçirmişim. Mutluluğu başka araçlarda aramak büyük kayıpmış. Şimdi virajda, sürat yaparken ya da ıslak asfaltta gözüm arkada değil. Fren yaptığımda hiçbir endişe duymuyorum. En kötü Zaman onu garaja park ettiğim zaman. Şu günlerde sabah biraz evden erken çıkıyorum. Saabımı seyrederek biraz vakit geçirmek amacım.
YanıtlaSilHislerinizi yakınen biliyorum. :)
SilHayırlı olsun aracınız. Güzel günlerde kullanın.
Elinize sağlık çok güzel yazmışsınız.1993 saab 9000 cset B202L motor
YanıtlaSilsahibiyim.465.000 km.Saab kullanmak bir ayrıcalık.Satmayı hiç aklımdan geçirmedim,evin dördüncü çocuğu gibi.
Kesinlikle öyle. Kopamayacağınız bir bağ söz konusu. Güle güle daha uzun yıllar kullanın 9000'inizi.
Silemeğinize sağlık.çok gerçekçi ve aydınlatıcı bir yazı olmuş.bende nacizane 1998 model 9-5 2.0 t LPT kullanıcısıyım.sizden ricam baskı balata seti önerisidir.uygun fiyata olursa sevinirim.saygılar
YanıtlaSilGeç bir yanıt olacak kusura bakmayın. 9-5 baskı balatası konusunda bilgim yok fakat Valeo marka bulabileceğinizi düşünüyorum. Fiyat-kalite ortalaması olarak uygun olacağını tahmin ediyorum.
SilMerhabalar çok güzel anlatmışsınız gerçekten. Saab dan önce avensis gibi epey araba kullandım ama bu araba gerçekten ayrı bir haz veriyor insana. Sahibi olduğum icin tekrar mutlu oldum yazınızı okuduktan sonra. Başkentte yaşıyorum, bu pek yaygın olmayan saab gibi arabalar icin o çok söylenen parça bulamazsın cümlesine, başkentte de bulamazsam diğer illerdekiler napsin derdim. Önce bobin, simdi de sağ arka fren lambası, derken gerçekten oyle yaygın kolay erişilen bir parça temin durumu olmadığını yaşayarak anladım malesef. Araba 200 bin km de, 2007 model. Severek kullanıyorum ancak doğal olarak sürekli böyle küçük de olsa masraf vermesi üzmüyor degil.
YanıtlaSilYurtdışından hic parça alma gibi tecrübem de olmadı. Elimden mi çıkarsam diyorum bilemiyorum. Uzattığım icin ozur dilerim, size son bir sorum olacak belki dizel kullanmış olabilirsiniz ama, saab larda Lpg icin En uyumlu olanın prins olduğuna dair bir söylenti var. Dogru mu bu acaba?? Bendeki brc mesela. Guya iyi de bir sisteme Sahip. Ama Sanırım prins disindakiler bobinlere, Sanzimana, motora vs zarar veriyormuş.. bilginiz var mi bu konuda acaba?? Son olarak bu arabaya kendi mide yılında ya da dusuk km de sahip olmak varmış kesinlikle.
Tekrar teşekkür ederim.
Enes Bey teşekkür ederim, yazıyı beğenmenize sevindim.
SilYedek parça tedariğinde temel olarak bir sıkıntı yok fakat fiyatlar can sıkıcı olabiliyor. Yalnız şuna da dikkat etmeliyiz ki Saab'a Renault ya da Fiat muamelesi yapamayız. Yani "Saab çok kaliteli, hızlı, konforlu ama parçası da sudan ucuz". Tabi ki değil. Zaten temelde zannedilenin aksine Ranault veya Fiat'ın dahi orijinal parça fiyatları hiçte "ucuz" değildir. 2. ve 3. kalite yan sanayi parça bolluğu "ucuz" olduğu kanısı yaratıyor. O parçalar da zaten ancak parası kadar kaliteli. Bu uzunca yazabileceğim bir konu esasen. Çok uzun yazmayayım. :)
LPG sorunuza da yanıt vereyim. Saab için değil tüm yüksek performanslı ve turbo beslemeli araçlar için Prins tercih edilip önerilen bir firma. Yalnız LPG dönüşümünde kit uyumu ve kalitesi kadar montaj işçiliği de çok önemli. İkisini de gözetmeniz gerekiyor. Prins bayilik konusunda da hassas olduğu için bir genelleme yaparsak montaj konusunda daha iyi olduğunu söyleyebiliriz.
Şunu da belirteyim hangi marka, kit, sistem olursa olsun LPG dönüşümü %100 olarak diğer bazı parçaların daha çabuk aşınmasına sebep olur. Contalar, bobinler, bujiler, subaplar vs. %100 performans kaybı da yaşarsınız. Benim bu konudaki görüşüm yakıt ekonomisi istiyorsak dizel tercih etmemiz yönünde olur.
Son sözünüze bir son sözle yanıtı bitireyim:
Bazı araçlar öyledir, diğer eşyalar gibi yeniyken güzeldir. Saab'lar insana daha yakındır. Çocukluğu, gençliği ve yaşlılığı ayrı güzeldir. Benim hala dinlediğim eski bir Ajda Pekkan şarkısının sözleri gibi;
Yüzündeki çizgilerinle,
Saçındaki beyazlarla,
Benim için eskisinden daha güzelsin.
Bırak varsın geçsin yıllar,
Bitsin artık bu korkular.
Yer yaşın ayrı bir güzelliği var.
Saab'ınızın keyfini sürün.
yüreğine sağlık sayanızı geç gördüm ama muazzam bilgiler var
YanıtlaSilselam herkeze..9000 cse 20.t aldım..4 ay oldu..motor yuryr dahıl herseyını yaptırdım..40 bıne aldım..boya dahıl 25 bın tl harcadım...sankı ısmarlama bı arac oldu...bırazcık elı anahtar tutan hıc dusunmesın..km de ne yazıyorsa sonuna gelıyor..yakıtta sorun yok..sehır ıcınde benzın ıle suruyorum..fren sıstemının yagmurda ABS ıle nasıl uyumlu calıstıgını hıssedınce arac ıle anlasmaya baslıyorsunuz..60 yasımdayım..bırcok model arac surdum...gercekden..BEN BOYLE BISEY GORMEDIM..
YanıtlaSilSOKULEN PARCALAR HEP ORJINAL CIKIYOR.25 YILLIK HANGI ARACIN MOTOR KULAKLARI ORJINAL CIKABILIR..PARCASI PAHALI DIYENLERE YAZDIM..AGRESIF SURUSLER YAPILMAZSA SIZI UZMIYECEGINI DUSUNUYORUM.1995 YILINDA ALFA 164 T.ALMAK ENAZ SAAB 9000 ALMAK KADAR PAHALIYDI..BEN O ZAMANLAR BU ARACLARI SADECE UZAKDAN IZLEYEBILIYORDUM..SAHANE VE TEK KELIMEYLE KUSURSUZ ARAC.
YanıtlaSilSaab 9000 cse alma niyetim vardı.Biri Ankara diğeri İstanbul'da iki servisle görüştüm."Alırsan akraba oluruz"dediler.Bütün hevesim kırıldı:((
YanıtlaSilOnu size hangi ustalar söyledi isim verir misiniz? Ben 9000 cse kullanıyorum çok güzel. Dökük alırsanız evet sizi bezdirir. 95 ve üzeri model alın B204 motor. Birde Facebook da Saab severler clup var. Orada ki araçlar bilinen araçlar.
YanıtlaSilMerhaba arkadaşlar ben Konya Ereğli'deyim Saab Griffin v6 almayı düşünüyorum yanlız biraz masraflı olduğum civarlarda Konya Adana Aksaray Kayseri Mersin gibi yerlerde bildiğiniz Saab ustası var mı ?
YanıtlaSil