Akü otomobildeki en temel parçalardan biri. Hayatında hiç otomobil kaputunu açmamış birisi dahi akü hakkında bir fikre sahiptir. En azından "işte şu akü" diyebilir. Bakım faslına kısa bir ara verip şu akü işine bir gözatalım.
Yeni model otomobillerde özellikle start&stop sisteminin yaygınlaşmasıyla akü daha çok konuşulur oldu. Aslında açıkçası daha çok küfür edilir hale geldi. Hele ki son iki yılda fiyatlarındaki mükemmel yükseliş göz önüne alındığında. Bir de start&stoplu araçların 50 lira yakıt tasarrufu yaptırıp akü değişiminde bunun karşılığını 200 liralık fiyat farkıyla telafi etmesi şu aralar çok gündemde 😀.
Kullanıcının aküye dair bilmesi gerekenler hakkında kendi bildiklerim çerçevesinde bir şeyler karaladım. İlk yazıda genel şeyleri yazayım. İkinci yazıya Aero ile ilgili olanları.
Buyrun;
Söz konusu otomobillerse diğer çeşitlerine girmeye gerek yok. Şunu bilsek yeterli; aküler kullanım amaçlarına göre üretildiklerinden çok fazla çeşidi ve bu çeşitlerin yüzlerce tipi var.
Yani sabit bir tesiste kullanılanlarla, otomobillerde kullanılan, deniz araçlarında ve enerji depolamada kullanılan aküler, upslerde kullanılanlar farklıdır.
Otomobil aküleri ise temel olarak "starter" akülerdir. Aracı çalıştıracak yani başlatacak, ateşleme ekipmanlarının ilk marştaki enerjisini sağlayacak ve elektrikli donanımlara gerektiğinde kısıtlı seviyede ve sürede güç sağlayacak.
Tabi bu starter akülerinde kendi içlerinde ayrı tipleri mevcut. Kurşun, Nikel, Jel, Kuru, Sulu, Kapalı, Maşonlu, AGM vesair. Mevcut otomobillerde içinde olduğumuz tarih itibariyle en yaygın olanı Sulu-Kapalı tip (bakımsız) olanlardır. Start&Stop özelliği olanlarda ise AGM. (AGM ye sulu-kapalı tipin geliştirilmiş kuru-kapalı versiyonu diyebiliriz.)
Aküyle ilgili 12 voltmuş, seriymiş, paralelmiş, oda sayısı, kafes teknolojisi, ızgarası gibi detaylarına gerek yok. Oralar teknikerlerin, mühendislerin oyun sahaları.
Çok detaya girmeden akünün bir otomobil için en temel görevi: "aracın çalıştırılması için marş motorunu çalıştırması, dolayısıyla aracı çalışır hale getirmesidir". Basit bir mantıkla bu görevini yerine getiren-getirebilen bir akü diğer ek görevlerini zaten yapıyordur.
Nedir görevleri;
--- İlk marş için marş motoruna ve ateşleme-yakıt ünitelerine enerji sağlamak,
--- Dizel yakıtlı araçlarda ilk çalıştırmada kızdırma bujilerini çalıştırmak (ateşlemeye dahil olsa da ateşlemeden önce çalışırlar),
--- Aracın güvenlik ve uzaktan komuta ekipmanlarına güç sağlamak (dörtlü lambalar, park lambaları, alarm, güvenlik sensörleri, gps modülleri, acil durum çağrı sistemleri vb.),
--- Araçta bulunan bazı ekipmanları hazır (standby) modda bulundurmak, (kilit mekanizması, bagaj motoru vb.)
--- Araç çalışır vaziyette iken alternatör vasıtasıyla kendini şarj etmek,
--- Araç çalışır haldeyken voltaj dengesini sağlamaya yardımcı olmak ve gerekirse asıl enerji sağlayıcısı dinamoya (alternatör) yardımcı olmak,
--- Araç çalışmaz haldeyken üreticinin izin verdiği elektrikli donanımlara güç sağlamak. Bilirsiniz marka-model değişmekle birlikte araç çalışmazken tüm elektrik ihtiyacı karşılanmaz. Bazıları kontak "on" konumundayken bazıları ise sadece araç çalışırken faal hale gelir.
Temel olarak akünün numarası bu. Peki madem artık bakım gerektirmeyen akülerimiz var, satın alırken ve kullanırken dikkat edeceğimiz şeyler neler?
-A- Yeni Bir Akü Alırken
1-Doğru Güçte Akü!
İki değer bizim için önemli,
---Amper değeri
---Soğukta ilk marş basma değeri. (CCA)
Akünün temel etiket bilgileri. |
Amper değerine çoğumuz dikkat ederiz fakat CCA değerine bakmayız. Öyle ki otomobil üreticisi de aracınız için uygun amper değerini belirtirken CCA ya dair bir şey söylemez. CCA değeri akünün kalitesi için önemli bir göstergedir. Akünün soğuk havada ne kadar süre ile ne kadar amper üreteceğini gösterir. Temel olarak karşımıza çıkan üç standartlama (EN, SAE, JIS) vardır ve Türkiye'de satılan aküler genel olarak EN dir. Aşağıya en çok kullanılanları yazayım.
EN → Avrupa Standartı (Europen Norm)
SAE → ABD Standartı (Society of Automotive Engineers)
JIS → Japon Standartı (Japanese Industrial Standart)
DIN → Alman Standartı (Deutsches Institud für Norm)
Amper değerinde üreticinin önerdiğinin altına düşmemek önemli. Yani üretici sizin aracınız için 70 amper akü öneriyorsa 70 amperin altında bir akü kullanmayın. Amper değerinin önerilenden yüksek olması (70 yerine 74 amper gibi) olumsuz bir etki yaratmasa da çok da gerekli değildir. Şarj dinamonuza ek yük bindireceği için ve akünün fiyatı da artacağı için yüksek ampere de yönelmeyin. (Tercih ettiğiniz marka-model ve boyutta tam karşılığı yoksa mecburen bir üst amperi alabilirsiniz)
CCA değeri için bir rakam vermek doğru olmaz. Genel kabul 400 ün üzerindeki rakamın yeterli olduğu. Üreticiler sürekli rekabet, üretim hassasiyeti ve teknoloji gelişimi sayesinde bu rakamların çok üzerindeler. Dolayısıyla CCA da hangi marka-model en yüksek CCA yı sağlıyorsa onun iyi ve doğru tercih olduğunu varsayabiliriz.
Yani diyelim ki üreticinin aracımız için tavsiye ettiği değerde, 70 amperlik bir akü arıyoruz;
74 amper 540 CCA bir akü 400 lira
70 amper 680 CCA bir akü 400 lira
70 amper 760 CCA bir akü 430 lira olsun.
"Abi 74 amper aldım diğerlerinden de uygun fiyatlı oldu" bu örnekleme için doğru değil gördüğünüz gibi. Burada uygun seçim en alttan en üstte doğru sıralı şekilde olur. Hatta 74 amper olanı almak oldukça mantıksız ve kesin olarak yanlış tercih olur.
Amper-CCA ilişkisi kabaca beygir-tork ilişkisi gibi değerlendirilebilir.
2- Üretim Tarihi
Eğer akünün üretim tarihinin önemli olmadığını savunan bir üretici veya satıcı ile karşı karşıyaysanız kesinlikle uzaklaşın (Otomobil lastiği için de yüzdeyüz geçerlidir).
Üretim tarihini içerebilen damgalar. |
Tarih birkaç sebepten ötürü önemli. En önemlisi şu: Aküyü satın aldıktan sonra uzun süre kullanmayı bekleriz. Ne kadar yeni üretilmiş bir akü alırsak o kadar kullanım amrünün uzun olması ihtimalini arttırmış oluruz. Akü dış koşullara (çoğunlukla sıcaklık değerlerine) oldukça duyarlı bir iç sisteme sahiptir. Kullanılmasa dahi özellikle yüksek sıcaklıklarda (25 derece ve üstü diyebiliriz) hızlı şekilde deşarj olmaya başlar. Problem deşarj olmasında değil. Zaten sürekli deşarj olup şarj olacak. Çalışma prensibi bu.
İdeal olmayan şartlarda (bunun detaylarını yazacağım) beklemiş bir akü aldık. Ne olacak ki %100 değilde %85. Araca taktık, marş basar mı basar. Araç şak diye bunu şarj eder mi eder. Oldu sana %100. Ne kafanı yoruyorsun denebilir. Kör-topal satıcılar hep bunu söyler. Ama işte öyle değil...Çünkü;
Akü deşarj olduğunda ve uygun olmayan koşullarda şarjı azalmış vaziyette beklediğinde iç işleri karışır. Yol, su, kanalizasyon, elektrik nakil hatlarında bozulmalar olur (sülfat oluşumu, korozyon gibi). Şöyle de diyebiliriz; biraz rahatsızlanır ve bakıma ihtiyacı olur. Gel gelelim böyle bir aküyü satın aldık ve araca taktık. Aracınızın ilk çalıştırma elemanları (marş motoru, ateşleme ve yakıt elemanları) ve daha da önemlisi şarj dinamosu bu hastalığı iplemez. Vurur kırbacı. Sağlıklı bir aküyü şarj eder gibi akünüzü şarj eder ve sonuç olarak siz hiçbir zaman satın aldığınız aküyü uzun süre kullanamazsınız. Halbuki bu akünün özel şekilde şarj edilip ilk günkü seviyesine çıkarılması ve ondan sonra çalışmaya başlaması gereklidir.
Eski üretim tarihli akü alınmaz mı? Alınabilir. Şunlar sağlanıyorsa;
--- Ne kadar iyi muhafaza edilmiş olursa olsun üretim tarihi en fazla 1 yıl olmalı
--- Depolama sıcaklığı 10 ile 15 derece arasında olmalı
--- Depolama sıcaklığı hiçbir şekilde 25 dereceyi geçmemeli. 25 derece üzeri sıcaklıkta akü çok çabuk deşarj olur. Ortalama olarak 2 ayda %75 in altına düşer
--- Depoda üretim tarihine göre istiflenmeli ve üretim tarihleri kontrol edilmeli
--- Üretim tarihlerine göre her ay akü voltajları ölçümeli
--- Uygun değerde olmayan akü özel bir şarj cihazı ile doğru akımda şarj edilmeli. (hiç kullanılmamış bir akü 12.6 v. altı değerde ise şarj gerektirir)
Akü üretilir. Üreticiden ana dağıtıcıya gider ve depolanır. Ana dağıtıcıdan da bölge dağıtıcılarına/satıcılara gider ve buralarda yine depolanır. Şimdi soru şu: Türkiye'de yukarıda yazdığım koşulları yerine getiren ana dağıtıcı/dağıtıcı/satıcı sayısı nedir? Hatta böyle bir satıcı mevcut mudur? Cevabınız evetse eski üretim tarihli bir aküyü satın alabilirsiniz.
Şunu da belirteyim. Üretici firmaların Türkiye'de broşürler, iç eğitim seminerleri ve benzeri bilgilendirme-eğitim faaliyetlerinin sonucu koca bir SIFIR (0). Kimsenin depolama, muhafaza şartlarına dikkat ettiği yok. Ölçüm yapıp tekrar şarj edende... Dolayısıyla depoda uzun süre beklemiş akü etiketinde yazdığından daha düşük değerlerdedir. Ne 70 amperdir ne de CCA değeri 680 a. dir. Sülfat oluşumu başlamış bir akünün araç şarj dinamosu ile onarılması, sülfat oluşumunun temizlenmesi çok mümkün değildir. Korozyon oluşumu başlamış kapalı tip bir aküyü kurtarmak ise hemen hemen hiçbir halde mümkün değildir.
Peki üretim tarihini nasıl öğreneceğiz. Orası biraz karışık. Bazı ürünlerde açık şekilde belirtiliyor. Bazılarında ise kodlanmış şekilde bulunuyor ve bu kodlama sistemi birkaç yılda bir değişebiliyor. En güncel bilgiyi üreticinin kendisinden almak lazım.
3- Boyutlar, Taban Yapısı ve Kutup Yönü
En boy ve yükseklik bilgilerini mutlaka kontrol edin. Aracınızın akü bölmesinin uygun olması önemli. Orijinal akü kutusu, kapağı kesinlikle işlevseldir. Onları kesmek, biçmek ve sökmek uygun değildir.
Ayrıca akünüzün en az şekilde sallanması, sarsıntıya maruz kalması için akünüz aracınıza özel şekilde çeşitli aparatlarla tabana sabitlenir. Akülerin taban şekilleri farklıdır. Uygun olmayan bir taban şekline sahip bir aküyü orijinal sabitleme aparatları ile sabitleyemezsiniz.
Son olarak da artı kutup başının sağda ya da solda olmasına dikkat edin. Özellikle Japon otomobillerinde bu yerleşim genel kullanımın tersi olduğu için buna dikkat etmelisiniz.
-B- Kullanım Esnasında
--- Aracınız çalışmıyorken herhangi bir şekilde olması gerekenden fazla enerji tüketmediğine emin olun. Araçtaki göremediğiniz basit kısa devreler, fazladan eklenen ve orijinal olmayan ekipmanlar, araçtaki elektrik sistemi tadilatları vb. fazla tüketime sebep olurlar ve akünüzün ömrünü kısaltırlar.
--- Uzun süre kullanılmayan ya da sürekli kısa mesafeli kullanılan araçlarda yılda 2 kez ölçüm ve uygun şekilde şarj gereklidir. (aracı kullanmıyor ve aküyü sökmüş halde olsanız da bu gerekli)
--- Aracın şarj dinamosunun düzgün çalıştığına yani olması gereken değerde aküyü şarj ettiğine emin olun. Fazla ya da eksik akımla şarj akü amrünü kısaltır.
--- Marş motoru ve ilk çalıştırma elemanlarının düzgün çalıştığına emin olun. (Sürekli olarak 2-3 marşta çalışma, tek marşta fakat örneğin 8-9 saniyede aracın çalışması gibi)
--- Akü kutup başlarını temiz tutun.
--- Her türlü fiziki darbeden ve aküyü yan yatırma, ters çevirmeden kaçının.
--- Uygun şartlarda kullansanız dahi servis bakımında mutlaka akünüzün voltaj değerini ölçtürün.
(Akünüzü düzgün bir oto elektrikçide uygun fiyatlarla şarj ettirebilirsiniz. İsterseniz uygun bir cihazla kendiniz de bu işlemi yapabilirsiniz. Buna bir sonraki yazıda değineceğiz.)
Akü Kontrol Tablosu |
(Akünüzü düzgün bir oto elektrikçide uygun fiyatlarla şarj ettirebilirsiniz. İsterseniz uygun bir cihazla kendiniz de bu işlemi yapabilirsiniz. Buna bir sonraki yazıda değineceğiz.)
--- Akünüzü derin deşarjdan koruyun. Derin deşarj için akünün %25' in altına düşmesi ve bu değerlerde aküyü şarj etmeden kullanmaya çalışmanız diyebiliriz. (deşarjlı aküye üst üste marş basma en yaygını.) Akünün deşarj olması normaldir, olmaması gereken derin deşarj halidir. Derin deşarj çok büyük olasılıkla aküde kalıcı hasarlar bırakır. Akü doğru şekilde şarj edilip uygun voltaj değerine ulaşsa da artık verimli çalışamaz. Yani büyük ihtimalle ruhuna Fatiha...
Bir sonraki yazıda Aero'nun aküsüne dair bir şeyler karalayacağım. İkinci bölümde görüşmek üzere.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder